Dünya genelinde ekonomide küçülme varken ülkemizin de bundan etkilenmesi oldukça normal. Bu küçülmeyi hem ülkemiz hem de işletmelerimiz için fırsata dönüştürmeliyiz. Bu dönüşümü yapacak olanlar da tabii ki bizleriz. Birey olarak bizler yaratıcılığımızı kullanarak hem kendimizde hem de içinde bulunduğumuz sosyal topluluklarda fark yaratmalıyız.
Ekonomideki küçülmeyi fırsata çevirmeliyiz. Seri üretimin koşturmacası ve telaşı içinde zaman ayıramadığımız konulara yoğunlaşmalıyız. En azından bir çalışma grubu oluşturup tasarruf ile maliyetleri düşürmek, hazır pazarı olan üründe geliştirmeler yapmak, yeni ürünleri devreye sokmak ve de en önemlisi marka değerimizi artırmak için çalışmalıyız.
Tasarrufun en önemli ayağı satın alma maliyetlerinizi düşürmektir. Bunun için de müdahale edebileceğiniz süreçler tedarikçi maliyet analizleri üzerinde çalışarak maliyet azaltma ve satın alınan malın birim fiyatının düşürülmesi, stok maliyetlerinin KANBAN ile düşürülmesi, global pazarlarda mevcut tedarikçiden daha uygun fiyata satan tedarikçilerin bulunması, kardeş şirketler ile ortak satın alma yaparak birim fiyatın düşürülmesi ve satın alma maliyetlerinin şirket bazında azaltılması olarak gösterilebilir. Bu konuda çalışacak olan insanların her ne kadar analizler ve sorgu listeleri ile çalışsalar da iletişim esnasında sorgulayıcı, ikna edici ve de en önemlisi satır aralarındaki fırsatları görebilecek iletişim sihirbazları olması gerekir.
Ekonomi küçülürken tüketicinin satın alma davranış değişimi analiz edilmeli ve üretim portföyü ona göre revize edilirken üretimde açığa çıkan kapasite tüketicinin yeni davranışına göre talep edebileceği ürün için kullanılmalıdır. Yeni ürünleri devreye sokma sürecine kadar geçen sürede açıkta kalacak olan çalışanlar halihazırda satışı devam eden ürünlerin süreç analizi ve üretim süreçlerinin iyileştirilmesi için çalışmalıdır. Bu çalışmalar esnasında her bir çalışandan mantıklı olup olmadığı sorgulanmadan günlük yaratıcı düşünce talep edilir. Bu yaratıcı fikirlerin içinden şirket yararına değişikliklerle ilgili kararlar çıkabileceği gibi, çalışanların şirkete bağımlılığı ve yapılan işlere ruh ve gönüllerini de katması da sağlanmış olur.
Satışı düşen ürünler yerine yeni ürünlerin geliştirilmesi ve/veya yeni müşteriler bulunarak üretim gamına yeni ürünlerin dahil edilmesi şirketinizin cirosunu artıracağı gibi yıllar içinde büyüyüp gelişmesini de sağlayacaktır. Yeni ürünü devreye sokarken devletin Ar-Ge için verdiği desteklerden faydalanabileceğiniz gibi teknopark olanaklarını da kullanabilirsiniz.
Benzer ürünlerin FMEA çalışmaları ürün geliştirmede risklerinizi analiz etmede size yardımcı olacağı gibi, çalışma ekibinin bilgi birikimlerini sürece dahil etmesini, tecrübeliler ile sürece yeni katılan çalışanların bilgilerini birbirlerine aktarmasını da sağlar.
Ekonomik küçülme esnasında ne yazık ki nakit akışını yönetemeyen firmalar kapanmak ya da konkordatoya gitmek zorunda kalacaktır. Bu dönemlerde en önemli konulardan biri nakit akışıdır. Bu konuda hem profesyonel bir destek alınmalı hem de kredilerin yönetimi, nakit gelir sağlayacak yeni alanların şirket faaliyetleri arasına dahil edilmesi, borçların yeniden yapılandırılması gözden geçirilmelidir. Düzenli giderler, işçilik maliyeti, vergiler, elektrik su vb. giderler azaltılmalıdır.
Marka değerinin yükseltilmesi için pazarlamaya yatırım yapılmalıdır. Ekonomik küçülmede olunca tüketiciler fiyatı daha uygun olan ürünleri tercih ettiği gibi yeni markalara da şans vereceklerdir. Bu şirketinizin ürünlerinin pazar payını artırmak için bir fırsat olacaktır. Pazarda tüketimi artan ürününüzü seçip onun üzerinden markanızı tanıtma yolunu seçebilirsiniz.
Ekonominin küçüldüğü, şirketin seri üretim hızının düştüğü, tasarruf için çalışıldığı bu dönemde aslında en büyük fırsat çalışanlarınızın bireysel gelişimine yatırım yaparak bu gelişimin şirketinizin süreçlerine yaratıcılık, değişim, dönüşüm olarak yansımasıdır. Çalışanların bireysel gelişimlerini sağlarken kurumsal kimliğinizi revize edip yeni bir vizyon oluşturma şansını da yakalamış olursunuz.
Şirket çalışanlarınızın bireysel olarak her süreçte, “Bu gerekli mi?”, “Bu işi daha az maliyetle nasıl yapabilirim?”, “Bunu daha iyi nasıl yapabilirim?” gibi sorular sorarak iyileştirme önerileri ile süreç iyileştirmelerine katkıda bulunmaları önemlidir. Bunun için şirket içinde “Ekonominin durumu kötü, küçülmeliyiz,” demek yerine “Bu fırsatı nasıl değerlendirmeliyiz?”sorusu ile açılım yapıp gelişme yolumuzu açmalıyız.
Ayşe Ardıç Görücü
Profesyonel Koç