Yalın Dönüşümün Sürekliliğini Sağlamak

Yalın dönüşümde en önemli konulardan birisi yönetimin desteğini almak. Bu hem işe başlarken hem de en önemlisi sürdürülebilirliği sağlamak için gerekli. Yalın dönüşüm anlık sorunlarınızı çözen bir iyileştirme projesi değil. Üstelik teknolojinin hızla ilerlediği, üzerinde yaşadığımız toprağın bize isyan ettiği, kapitalist düzenin can çekiştiği bir ortamda iyileştirme projelerine bel bağlamak yerinde saymaktan öte değil.

Türkiye de şirketlerin yönetim profili nedir? Buna en güzel cevabı Saygıdeğer Güler Sabancı’nın bir konuşmasından kısa bir kesit ile cevap vermek isterim. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sabancı:

 “Türkiye’deki işletmelerin yüzde 95’ini aile şirketleri oluşturuyor. Türkiye’de aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl. Bu aile şirketlerinin sadece yüzde 30’u ikinci kuşağa, yüzde 12’si üçüncü kuşağa geçebiliyor. Dördüncü kuşağa geçebilenlerin oranı ise yüzde 3’te kalıyor. Cumhuriyet öncesi dönemde kurulmuş ve bugün hala devam eden işletme sayısı sadece 69″

Yalın dönüşüm için yönetim desteğine ihtiyacımız var. Peki bu yönetimin desteğini nasıl alabiliriz? Şirket sahibi ailenin gönül rızasını alarak. Şirkete kar ettirdiğinizi göstererek. Ailenin prestijini artırarak. Hem yönetimde olan hem de yönetime geçecek kişiye başarınızı göstererek. Tüm bunları yapmak için birkaç öneride bulunmak isterim.

 Gönül Rızasını Nasıl Alırsınız?

Güven sağlayarak. Hem aile içi hem de şirketteki bilgilerin dışarıya çıkmayacağından emin olmalılar. Size açtıkları sırların sadece ve sadece şirketin çıkarları için kullanılacağından emin olmalılar. Akıl veren değil fotoğrafı gösteren ve vizyon oluşturmak için alternatifler sunabilen olmalısınız.

Şirket sahibi aileler onları bugünkü noktaya getiren çalışanlarına gözü gibi bakarlar. Bir değişiklik yapılıyor ise onlardan gidişatı sorgularlar. İşletmedeki göz nuru doğal liderlerin gönüllerini kazanmalısınız.

 Şirketin Yalın Dönüşüm ile Kar Ettiğini ve Edeceğini Nasıl Göstereceksiniz?

Yalın ekonominin temelleri israfı azalt, mevcut işi daha az kaynakla yap, kapasite açığa çıkar ve karlı büyümeyi sağla. Tüm bu yalın gelişim göstergelerinde genellikle zaman birimi kullanılır. Her ne kadar Kaizen çalışmalarında getiri para cinsine çevrilse de odak kazanç kaynak ve zaman birimlerindedir.

Yalın dönüşüm ile bilançonun alt toplamında kar ettiğinizi gösterebilirsiniz ama yönetime muhasebenin sunduğu raporlarda yalın sayesindeki elde edilen kazançlar görünmez.

Finansal raporlama yönetime sunulurken iki odak noktası vardır. Birisi; devlet için hazırlanan rapor sonucunda ne kadar vergi verilecek. İkincisi şirket için yapılan bilançonun sonunda elde edilecek kardır. Eğer yönetimin desteğini almak istiyorsanız bir üçüncüsüne ihtiyacınız var. Yalın kültür ile yaptığınız kazanımların temel mali tablolarda görünür hale getirilmesi. Belki bilançoda bunu net ifade etmek zor olabilir ancak gelir tablosunda bunu rahatlıkla gösterebilirsiniz. Stok devir hızı arttığı için satış cironuz artacaktır. Kalite seviyesini iyileştirdiğiniz için satıştan iadeler azalacaktır. Etkin kaynak kullanımı ile açığa çıkardığınız kapasiteye yeni siparişler aldıysanız satışlarınız artacaktır. İşçilik sürelerini azaltıp, kaynak verimliliğini artırdıysanız satılan malın maliyeti düşecektir. Açığa çıkan çalışan ve makine kaynağını bir başka firmaya hizmet için kullanıyorsanız satılan hizmet geliriniz artacaktır. Stoklarınızı azalttığınız için nakit paranızı iyi yöneterek faiz gelirlerinizi artırabilirsiniz. Ar-Ge ve Ür-Ge yetkinliğinizi artırıp hem ülkemizde hem de global kurumlardan teşvik aldıysanız araştırma geliştirme ve pazarlama giderleriniz azalacaktır. Liste bu şekilde uzayabilir. Vurgulamak istediğim yönetimin dikkatini çekmek ve destek almak istiyorsak onların vaz geçilmesi mali tablolarda yalın dönüşüm kazançlarını görünür kılmalıyız.  Belki profesyonel fabrika içinde süreçleri GEMBA ile takip edebiliyor olabilir. Ancak sadece mali tablolar ile şirketini uzaktan takip eden aile üyelerine de faydanızı göstere bilmek için mali tablolarda var olmalısınız.

Ailenin Prestijini Artıracak Sosyal Projelere İmza Atın

Yalının en önemli dört adımı insan (çalışanlar, paydaşlar), olmak istediğimiz yer (amaç, vizyon, sosyal sorumluluk, süreçler), prosesler ve gelişim (problem çözme).

Özellikle göz önünde olan ve dünya ekonomisinin büyük kısmını yöneten ailelere baktığınız da sosyal sorumluluk adına bir vizyonları vardır. Bu vizyona hizmet edildiğini süreçlerinde, çalışanlarında, paydaşlarında, müşterilerin de ve sorunları çözerken ki iş yapış tarzlarında görmek isterler. Bu küçük aile şirketleri için de geçerlidir. Hatta ben ne için varım? Sorusunun cevabı için işletmesini kuran firmalar bile mevcut.

Yıllarca çalıştığım Koç Holding’in Kurucusu Vehbi Koç’un bir sözü buna güzel bir örnek; ‘‘Ülkem varsa ben de varım’. Bu vizyona hizmet eden bir  Eğitim Vakfının kurulmasının sebebi de budur.

Toyota’yı kuran  ailesinin de vizyonu insanı geliştirmek üzeredir. Aile ‘Toyota’yı üretmeye başlamadan önce onu üretebilecek ekibin gelişmesini üstlenmiştir.

Yalın dönüşüm yaptığımız firmada ailenin değerleri ile örtüşen bir sosyal proje yaparak onların prestijlerini geliştirmelerine destek olun.

 

Diğer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

keyboard_arrow_up