SCOR ve Tedarik Zinciri İyileştirme

ODTÜ Makine mühendisliği üçüncü sınıfında ME304 Control Systems dersinin ilk gününde hocamız tahtaya boş bir dikdörtgen çizdi. Merakla bakıyoruz tahtaya, zorlu bir ikinci sınıfı geçerek üçüncü sınıfa başlayan şanslı ve ilgili öğrenciler olarak. Dikdörtgenin dik yüzeylerinden birine  giriş yönünü gösteren bir ok ve tam karşısındaki yüzeye çıkış yönünde bir ok çizdi. Her prosesin bir girdisi bir de çıktısı vardır,  prosesin yapılandırılması ve kontrolünde girdi ve çıktı önemlidir. O günkü aklımla boş dikdörtgene bakıyorum ve aklımdan şu geçiyor “Bunu öğrenmek için miydi bunca uğraş?”. Aradan otuz yedi yıl geçti. O gün hocamızın tahtaya çizdiği şeklin aslında iş hayatında süreçlerinin, proseslerin, iş merkezlerinin, ürün tasarımının, proje yönetiminin ve en önemlisi yapılan her işlemin kontrol sisteminin oluşturulmasında ne kadar önemli olduğunu anladım.

Uzmanı olduğum tedarik zincirinin yapılandırılması, standartlarının oluşturulması, standart iş kriterlerinin belirlenmesi, standart işi destekleyen formların ve iş akış dokümanlarının oluşturulması, görev tanımlarının yapılandırılması, çalışan yetkinliklerinin belirlenmesi, çalışan eğitimlerinin planlanması ve sürdürülebilir iyileşmenin sürece dahil edilmesi için SCOR modeli en büyük yardımcınız olmaya aday. SCOR modeli tam da proses girdi ve çıktılarına göre en küçük eyleme kadar detaylandırılarak yapılandırılmış bir iş modeli.

SCOR (Supply Chain Operation Referances) tedarik zinciri operasyonlarının referansları modeli yapılandırılırken tedarik zincirini uçtan uça temel girdi ve çıktılarına göre proseslere ayırıyor; plan, kaynak, imalat, teslimat, iade ve etkinlik. Bu altı prosesi incelerken kriterleri; standartlaştırma, süreç geliştirme, alt yapı oluşturma, sektörel karşılaştırma, iletişim ve bilişim sistemleri değerlendirme, rekabette üstünlük, geliştirme ve uygulama. Tüm bunları yaparken SCOR’un dört ana unsuru var; performans, süreçler, uygulamalar ve insanlar. SCOR çok basit ya da çok karmaşık olan tedarik zincirlerini tanımlamak, yapılandırmak, kontrol ve performans ölçümleriyle sürdürülebilir iyileşmeler ve geleceğe uyumlanmak için iyi bir model.

SCOR Modeli Nedir?

SCOR (Supply Chain Operations Reference) Modeli, işletmelerin tedarik zinciri performansını değerlendirmek, iyileştirmek ve optimize etmek için kullanılan bir süreç yönetimi aracıdır. 1996 yılında Amerikan Üretim ve Envanter Yönetimi Derneği (APICS) tarafından geliştirilen model, tedarik zinciri yönetiminde standartlaşmış bir dil ve ölçüm sistemini temsil eder. SCOR Modeli, Planlama, Tedarik, Üretim, Dağıtım ve İade olmak üzere beş temel iş süreci kategorisi ve bunlar altında toplam 26 temel süreç performans göstergesine (KPI) dayanıyor. Her bir kategori, tedarik zincirinin farklı aşamalarına odaklanır ve etkin bir şekilde yönetildiğinde işletmelerin rekabet avantajı elde etmesini destek olur.

  1. Planlama

Planlama Kategorisi, ürün ve hizmetlerin talep ve arz dengesini belirlemeye, envanter seviyelerini optimize etmeye ve kaynakları etkin bir şekilde kullanmaya yönelik çeşitli süreçlerden oluşur. Planlama aşamasında doğru veri analizi ve tahmin yöntemleri kullanılarak tedarik zinciri süreçlerine yönelik daha doğru kararlar alınmasına yardımcı olur.

Bu kategoride yer alan ana süreçler şöyle:

  • Talep Tahmini: Organizasyonun gelecekte müşterilerinden alacağı talep miktarını tahmin etmelerine yardımcı olarak envanter seviyelerini optimize etmek, siparişleri tam zamanında karşılayarak müşteri memnuniyetini artırmak ve taleplerden kaynaklanan maliyetler ile fazla envanterden kaynaklanan maliyetleri düşürmek için kritik öneme sahiptir.
  • Talep Yönetimi: Tahmin edilen talebin gerçekleşmesini sağlamak için stokun yönetilmesi, tedarik süreçleri ile müşteri siparişlerinin yönetilmesini içerir. Yine burada da müşterilerin taleplerine hızlı ve uygun bir şekilde karşılık verilerek memnuniyeti artırmaya ve rekabet avantajı elde edilmesine destek olur.
  • Üretim Planlama: Bu süreçte talep tahminleri, envanter seviyesi ve stok durumu gibi bileşenler dikkatle incelenerek üretimin planlanması söz konusudur. Etkili bir üretim planlaması organizasyonun verimliliğini artırarak üretim sürecinde ortaya çıkan atık miktarını ve israfı en aza indirilmesini sağlar.
  • Malzeme Temini: Bir organizasyonun üretiminin aksaması demek yüksek maliyetler ve ciddi bir verimlilik kaybı yaratır. Dolayısıyla doğru malzemenin tam zamanında ve en uygun maliyetlerle temin edilmesi bu süreç dahilinde gerçekleştirilir. Güvenilir tedarikçilerle çalışarak etkin temin yönetimi yapılması üretimin kesintiye uğramasını engeller.
  • Üretim Yönetimi: Üretim yönetimi, üretim planlarının uygulanması ve üretim süreçlerinin etkin bir şekilde yönetilmesini içerir. Üretimdeki verimlilik ve kalite, planlama kategorisinin başarısı için en önemli unsurları oluşturur.

Planlama Kategorisi, tedarik zincirinin verimli ve esnek bir şekilde çalışmasını sağlar. Doğru planlama süreçleri, işletmelerin değişen müşteri taleplerine, pazar koşullarına ve tedarik zincirindeki olası aksaklıklara daha iyi tepki vermesini sağlar. Sonuç olarak, Planlama Kategorisi, tedarik zincirinin diğer aşamalarıyla bütünleşmiş bir şekilde çalışarak işletmeye rekabet avantajı ve sürdürülebilirlik kazandırır.

  1. Tedarik

Tedarik Kategorisi, tedarikçi seçimi, tedarikçi performansının izlenmesi ve malzeme temini gibi süreçleri kapsar. Bu kategoride yer alan ana süreçler şunlar:

  • Tedarikçi Seçimi: İdeal tedarikçi seçimi sadece en iyi fiyatı veren tedarikçi değildir. Uygun tedarikçinin belirlenmesi için tedarik süresi, tedarikçinin kapasitesi, finansal durumu, kalite standartlarına uygunluğu ve geçmiş performansları gibi kriterlerin göz önünde bulundurulması gerekir. Bu süreç de tüm bu bileşenleri kullanarak karar vermeye yardımcı olur.
  • Tedarikçi Performansı İzleme: Organizasyonların iş birliği yaptığı tedarikçileri düzenli olarak izlemesi ve değerlendirmesi gerekir. Teslimat sürekliliği, malzeme kalitesi, maliyet etkinliği ve müşteri memnuniyeti gibi performans göstergelerinin takibi olumsuz durumlarda maliyetlerin düşürülmesine ve yeni iş birliklerinin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesine destek olur. Zayıf performans sergileyen tedarikçilerle olan ilişkilerin gözden geçirilerek iyileştirme planları yapılabilmesine olanak verir.
  • Malzeme Temini: Doğru malzemenin, doğru miktarda, doğru zamanda ve beklenen kalitede temin edilmesi, organizasyonun üretim sürecinin planlandığı şekilde ilerlemesini sağlar. Envanter yönetiminin etkin bir şekilde yapılması ve tedarik sürecinin verimli bir şekilde yürütülmesi işletmenin maliyetlerini düşürerek müşteri memnuniyetini artırmasına destek olur.
  • Tedarik Zinciri İçinde İş Birliği: Tedarikçilerle iş birliği satın alımla bitmiyor. İşletmelerin ve tedarikçilerin stratejik planlamalar yaparak hedeflerine ulaşmak için birlikte çalışmaları gerekir. Bu süreçlerde iyileştirmeler yapılması olabileceği gibi, ürün ve alternatif malzeme geliştirme gibi işleri birlikte yapmaları önem taşır. Bu süreçte işletmelerin ve tedarikçilerinin birbirleriyle etkin iletişim içerisinde olması ve birlikte gelişmeye açık olması gerekir.

 

  1. Üretim

Üretim Kategorisi, üretim planlama, üretim süreçleri ve üretim performansının izlenmesi gibi süreçleri içerir. Bu kategoride yer alan ana süreçler şunlardır:

  • Üretim Planlama: Üretim planlama, işletmelerin talep tahminleri, stok düzeyleri ve diğer faktörler dikkate alınarak üretim faaliyetlerini planlamasını içerir. Etkili üretim planlaması, doğru ürün miktarını ve zamanlamasını sağlayarak aşırı stoku ve atıklar ile israfı en aza indirir.
  • Üretim Süreçleri: Üretim süreçleri, ürünlerin tasarımından üretimine kadar olan tüm adımları kapsar. Verimli ve kaliteli üretim süreçleri, işletmelerin maliyetleri düşürmesine ve müşteri taleplerine hızlı yanıt vermesine olanak tanır.
  • Kalite Kontrol: Kalite kontrol süreçleri, ürünlerin kalitesinin korunmasını ve kalite standartlarına uygunluğun sağlanmasını içerir. Kalite kontrol, ürünlerin müşteri beklentilerine uygunluğunu garanti eder, iade ve geri dönüşümleri azaltır.
  • Üretim Performansı İzleme: Üretim performansının izlenmesi, işletmelerin üretim süreçlerinin etkinliğini değerlendirmesine ve iyileştirme fırsatlarını belirlemesine yardımcı olur. Performans göstergeleri, üretim hızı, verimlilik, atık miktarı ve üretim sürekliliği gibi kritik unsurları içerir.
  1. Dağıtım

Dağıtım Kategorisi, stok yönetimi, depolama, sipariş işleme ve müşteri teslimatı gibi süreçleri içerir. Bu kategoride temel olarak aşağıdaki süreçler yer alır:

  • Stok Yönetimi: Stok yönetimi, işletmelerin stok seviyelerini optimize etmeyi ve stok fazlalığını önlemeyi hedefler. Doğru stok yönetimi, tedarik zinciri maliyetlerini düşürürken müşteri taleplerini zamanında karşılamayı sağlar.
  • Depolama: Depolama süreçleri, ürünlerin güvenli ve verimli bir şekilde saklandığı depoların yönetimini içerir. Etkin depolama, ürünleri kolaylıkla izlenebilir hale getirir ve müşterilere hızlı teslimat sağlar. Stok yönetimini de kolaylaştıran etkin depolama hem işgücü hem de zamandan tasarruf sağlayarak maliyet avantajı yaratır.
  • Sipariş İşleme: Sipariş işleme süreci, müşteri siparişlerinin alınmasıyla başlayan süreç, ürünlerin işlenmesi ve hazırlanmasını içerir. Etkin sipariş işleme, müşterilere hızlı ve hatasız teslimat imkânı sunar.
  • Müşteri Teslimatı: Müşteri teslimatı, ürünlerin müşterilere zamanında ve doğru şekilde ulaştırılmasını kapsar. Lojistik ağın verimli bir şekilde yönetilmesi ve teslimat sürekliliği, müşteri memnuniyetini artırır ve müşteri sadakatini destekleyerek işletmelerin sürdürülebilir başarıyı yakalamasına destek olur.

İdeal dünyada dağıtım aşaması sürecin son adımıdır. Diğer tüm aşamaların verimli bir şekilde yönetilmesi sayesinde doğru ürün doğru müşteriye tam zamanında teslim edilir. Ancak hatalar yapılabilir; gözden kaçan detaylar olabilir. Dolayısıyla SCOR sisteminde yapılabilecek hataları da göz önünde bulundurarak iade süreci de planlanmalıdır.

  1. İade

İade Kategorisi, müşteri iadelerinin işlenmesini, ürünlerin yeniden değerlendirilmesini ve iade süreçlerinin izlenmesini içerir. Bu kategoride yer alan ana süreçler şunlardır:

  • İade Yönetimi: İşletmeler, müşteri iadelerini etkin bir şekilde yönetmeyi amaçlar. İade taleplerinin hızlı bir şekilde işlenmesi ve iade sürecinde müşterilere kolaylık sağlanması, müşteri memnuniyetini artırır ve marka itibarını korur.
  • İade Değerlendirmesi: İade edilen ürünlerin durumu, müşteri talebi ve geri dönüşüm olanakları dikkate alınarak değerlendirilir. Hatalı ürünlerin iadesi, iade ürünlerinin yeniden değerlendirilmesi veya geri dönüşümüne karar verilir.
  • İade Süreçlerinin İyileştirilmesi: İşletmeler, iade süreçlerini düzenli olarak gözden geçirir ve iyileştirme fırsatları arar. İade süreçlerinin daha verimli hale getirilmesi, maliyetleri düşürür ve işletmelerin sürdürülebilirliğini artırır.
  • Müşteri İade Takibi: İşletmeler, müşteri iade süreçlerini izler ve geri bildirimleri değerlendirir. Müşteri iadelerinin sıklığı, nedenleri ve memnuniyetsizlikler belirlenerek müşteri ilişkilerinin güçlendirilmesine yönelik önlemler alınır. Aynı zamanda müşterilerden alınan geri bildirimler ürün geliştirme ve üretim iyileştirme süreçleri için de dikkate alınması gereken noktaları ortaya koyarak işletmenin tüm süreçlerinde iyileştirme yapabilmesine olanak sağlar.

Gördüğünüz gibi SCOR modeli, bir işletmenin hammadde girişinden iade sürecine kadar tedarik zincirinin her adımında süreçleri iyileştirebilecek ipuçları sağlayarak genel bir planlama alanı yaratır. Modelin sistematik bir şekilde entegre edilmesi hem uzun vadeli planların yapılabilmesine olanak sağlar hem de ayrıntılı bir plan çerçevesi çizdiğinden iş süreçlerinin standartlaşmasına destek olur. SCOR modelinin avantajları bunlarla sınırlı değil; gelin bir de bir işletmenin SCOR modeliyle çalışmasının getirilerine bakalım.

SCOR Modelinin Avantajları

SCOR modeli tedarik zinciri yöneticileri için açık bir yol haritası çizerek net hedefler belirlenmesini mümkün kılıyor. Aynı zamanda sürekli iyileşme anlayışını benimsemiş işletmeler için oldukça kullanışlı bilgiler sunuyor. SCOR modelinin avantajlarını genel olarak şu başlıklarla ele alabiliriz:

  1. Standartlaştırma ve Performans Ölçümü: SCOR modelinin çizdiği çerçeve içinde süreçler kategorilere ve daha sonra alt kategorilere ayrılarak her adımın net bir şekilde görülebilmesini sağlayarak süreçlerin standartlaştırılmasına yardımcı olur. Bu standartlaştırma, tedarik sürecinin her adımında ortak bir dilin kullanılmasını sağlar ve işletmelere süreçleri daha iyi anlamak ve yönetmek için bir çerçeve sunar. Ayrıca, SCOR Modeli’nin sunduğu performans göstergeleri sayesinde işletmeler, tedarik sürecinin performansını izleyebilir ve iyileştirme fırsatları belirleyebilir.
  2. Maliyet Azaltma ve Verimlilik Artışı: SCOR Modeli, tedarik sürecindeki gereksiz atıkların ve gecikmelerin tespit edilmesini ve düzeltilmesini sağlar. Bu, işletmelerin tedarik zincirinin farklı aşamalarında maliyetleri düşürmesine ve verimliliği artırmasına yardımcı olur. Örneğin, stok yönetimi ve malzeme temini gibi süreçlerde yapılan iyileştirmeler, envanter maliyetlerini düşürür ve tedarik süreçlerini hızlandırarak kârlılığı artırır.
  3. Müşteri Memnuniyeti ve Rekabetçi Avantaj: Tedarik sürecinin etkin yönetilmesi, müşterilere zamanında ve doğru ürünlerin sağlanmasını ve siparişlerin hızla işlenmesini sağlar. Müşteri memnuniyetini artıran bu faktörler, müşteri sadakatini güçlendirir ve rekabetçi avantaj sağlar. İşletmeler, SCOR Modeli ile tedarik sürecindeki kritik adımları belirleyerek müşteri taleplerini karşılamak için daha etkili stratejiler geliştirebilir.
  4. Tedarik Zinciri Risklerinin Azaltılması: SCOR Modeli, tedarik zinciri süreçlerini analiz ederek potansiyel riskleri belirlemenin ve yönetmenin bir yolunu sunar. Özellikle günümüzde sık sık karşılaşılan doğal afetler veya malzeme tedarikinde sorunlar gibi olaylar, tedarik zincirlerini olumsuz etkileyebilir. SCOR Modeli, tedarik sürecindeki zayıf noktaların belirlenmesi ve alternatif çözümlerin geliştirilmesiyle riskleri minimize etmeye yardımcı olur.

Sonuç olarak SCOR modeli ayrıntılı bilgi, şeffaflık, planlama kabiliyeti ve verimlilik artışı sağlar. İşletmeler bu avantajlardan faydalanarak yeni yatırım kararlarından insan kaynakları süreçlerine kadar birçok alanda iyileştirmeler yapmalarına olanak sağlayacak kararlar alabilirler. Özellikle rekabetin günümüzde olduğu kadar sert yaşandığı bir dönemde maliyeti düşürecek her adım ve israfı önleyecek her uygulama kârlılığı artırarak işletmelerin rekabet avantajı elde etmelerine destek olacaktır. Bu sebeple bu model uluslararası işletmelerden KOBİ’lere kadar her büyüklükte işletme için sayısız fayda sağlar. İşletmelerin uzun yıllar pazarda rekabet edebilmesi ve sürdürülebilir büyümelerine destek olan bu modelin daha fazla işletme tarafından süreçlere entegre edilmesini umuyorum. Herkese başarılar ve verimli günler dilerim.

Kaynaklar

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/996173

https://scor.ascm.org/processes/introduction

https://www.cio.com/article/222381/what-is-scor-a-model-for-improving-supply-chain-management.html

https://www.indeed.com/career-advice/career-development/scor-model

https://aims.education/study-online/supply-chain-operations-reference-model-scor/

https://unece.org/fileadmin/DAM/trans/events/docs/logistics_dec09_s2_scor.pdf

 

Diğer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

keyboard_arrow_up