Hayata Hangi Pencereden Bakıyorsun?

Farklı farklı koçluk ekolleri olsa da genelde başlangıç noktası danışanın değerleridir. Değerleri nelerdir? Bu değerlere nasıl anlamlar yüklemiştir? Değer penceresinden hayatı nasıl algılıyor? Çevresini oluşturan insanları hangi değerlere sahipler? Ve en önemlisi olayları hangi değer süzgecinden geçiriyor? Tüm bunlar bizi diğerlerinden farklı kılan en önemli unsurlar. Hatta bizi bizden ayıran da değerlerimizdir. Hayat yolcuğunda gelişerek yol alırken değerlerimiz ya da onlara yüklediğimiz anlamlar değişir.

Koçluk seanslarım da ben de öncelikle danışanımın değerleri ile çalışmaya başlarım. Ancak ben bunu sadece bugünkü değerlerini sorarak yapmıyorum. İnsan dünü bugünü ve yarını ile bir bütündür. Geçmişi bugününü görüp anlaması için tecrübe geleceği kendisine bir vizyon oluşturarak bugününü dönüştürme fırsatıdır.

“99 adet değerin olduğu listeyi danışanıma verdiğimde ‘Geçmişte yaşadıklarını düşündüğünde en önemli üç değerin neydi?’, ‘Bugün için senin vaz geçemeyeceği en önemli üç değerin nedir?’, ‘Kendin için planladığın geleceği düşündüğünde en önemli değerlerin neler olacak?’ sorularını sorarım.”

Beklentim dün, bugün ve yarın da ortak olan bir ya da birkaç değerinin olmasıdır. Bu bizim hayata daha kuvvetli kök salmamızı sağlar. Adı aynı olmasa da benzer değerler de olabilir gençken temel değerlerinden birisi arkadaşlık olan birisinin evlendikten sonra temel değeri aile mutluluğu olabilir. Bunların yanında bugün yaşadığı koşullara dayanarak tamamen farklı bir değeri yaşamına katabilir; emniyette hissetme, bir işin uzmanı olma, hedeflerini yüksek tutma, maddi rahatlık, risk alma cesareti vb. gibi.

Bugüne kadar yaptığım seanslar Maslow’un ihtiyaçlar teorisini genellikle doğruluyor. Ancak genç yaşta ve para durumu çok iyi olmasa da kişisel gelişimi için yollarımın kesiştiği danışanlarımda var. Ben elimde olmayarak onları takdir ediyorum. Bu bir bilinç hali ve ben onlarla birlikte yeni farkındalıklar yaşıyorum. 2012’den bugüne kadar yaptığım seansları düşündüğümde bu bilinç halinde olanların fark yaratan bir yaşam kurduklarına tanık oldum.

Şu an hala o danışanlarımla bir dost, bir arkadaş olarak görüşmeye devam ediyorum.

Bizden neden farklılar? Yaşamın akışına kendilerini kaptırmadan yaşama bir dur deyip kendilerine bakıyorlar. ‘Ben kimim?’ sorusunu daha otuzuna gelmeden kendilerine soruyorlar. Neden mi? Ya erken yaşta ayaklarının üzerinde durmak zorunda kalıyorlar ya da kendilerine yüksek bir hedef koyuyorlar ve en önemlisi bugünkü yaşamlarından çok farklı bir hayali gerçekleştirmeyi kendilerine amaç ediniyorlar. Kurdukları hayal sadece kendi hayatlarını değil başkalarının hayatını da güzelleştiriyor ve bu da kolektif bilincin onları desteklemesini sağlıyor. Belki de bazılarımız buna şans diyor. Ben onlara gönlü geniş insanlar diyorum.

Yeri gelmişken Haruki Maruki’nin çok sevdiğim dizelerini sizinle paylaşayım.

Gönlü geniş insanları seviyorum…

Vefakâr insanları,

Kusur kapatanları,

Kendi gibi davrananları,

Başkası olmayanları seviyorum.

Haruki Maruki

Diğer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

keyboard_arrow_up