Yaratıcı Düşünce ile Fark Yaratan Başarılara İmza Atın

Bugünün iş dünyasında, hızlı bir şekilde değişen ve gelişen bir ortamda faaliyet göstermek zorundayız. Sürekli gelişmeden ve iyileşmeden bahsederken de referans noktamız bu hız; çünkü iş hayatımızda başarılı olmak istiyorsak tabiri caizse bu dalgalı sularda sağlam bir şekilde ayakta kalabilmeliyiz. Bu nedenle iş dünyasında başarıya ulaşabilmek; değişim rüzgarını arkamıza alarak rutin düşünme kalıplarının ötesine geçebilmekte yatıyor. Daha önceki yazılarımda ve verdiğim eğitimlerde değindiğim önemli bir konu var; bir şeyi yapan ilk olmak. Bu şirketler için inovasyona önem vermek ve değişimin önüne geçerek rekabet avantajı sağlamalarına destek oluyor. Bireyler için ise kariyerlerini istedikleri yönde ilerletebilmelerine ve onların da yetkinlikleriyle pazarda rekabet edebilmelerine, aranan olmalarına hizmet ediyor.

Yaratıcı düşünme konusunun önemini vurguladığımda genelde duyduğum itirazlar “Bizim iş kolumuzda yaratıcılık değil teknik bilgi önemli.”. Bu yüzden burada özellikle belirtmek istiyorum ki yaratıcı düşünme sadece sanatçılar, pazarlamacılar ve yazarlar için değil; herkes için kritik. Aslında güç içinde birçok kez yaratıcı düşünme yetkinliğimizi kullanıyoruz. Özellikle mavi yaka çalışanlar için “Pratik zekâsı çok yüksek.” dendiğini duymuşsunuzdur. Yani bir problemi hızlı bir şekilde çözebiliyor; benim aklıma hemen o anda gelmeyen bir çözüm geliştirebiliyor. Sizce bu yaratıcı düşünebilme yetkinliğini kullanarak problem çözme değil mi? Sizce de bu yaratıcı düşünebilmenin önemine işaret etmiyor mu?

Yaratıcı düşünme yetkinliği de tıpkı diğer yetkinlikler gibidir; bir kas gibi kullandıkça gelişir. Bu yüzden kendimizi ne kadar yaratıcı düşünmeye itersek o kadar kolaylaşır. Yaratıcı düşünme yetkinliğinizi nasıl geliştirebileceğinize ayrıntılı bir biçimde değineceğim; ancak önce yaratıcı düşünmenin iş hayatında ne kadar değerli olduğunu tam anlamıyla ele almak istiyorum.

Yaratıcı Düşünme Neden Çok Değerli?

Yaratıcı düşünme konusu açıldığında genellikle problem çözme yetkinliğiyle birlikte ele alıyoruz; çünkü çoğu endüstride yaratıcı düşünmenin en etkin kullanım alanı burası. Bu elbette çok değerli bir yetkinliğin bir diğeriyle desteklenmesine işaret ediyor; ancak beni oldukça üzen bir durum. Çünkü yaratıcı düşünme sadece problem çözmede işimize yaramıyor; aksine çoğu zaman yaratıcı düşünerek problemlerin ortaya çıkmasını önlüyoruz. Problem ortaya çıkmadığı ve çözülecek bir durum var olmadığı için de yaratıcı düşünme etkinliği gölgelerin içindeki kurtarıcı gibi adından fazlaca bahsedilmeyen görünmeyen güç olarak kalmaya devam ediyor.

Ben de yaratıcı düşünmenin değerini anlatırken önce problem çözmeyle başlayacağım ama bundan çok daha fazlasına değineceğim. Gelin bu olmazsa olmaz yetkinliğin sizler için yaratacağı değeri ve avantajları birlikte ele alalım.

· Problem Çözme Yetkinliğine Katkısı: Çoğu zaman işimizde karşılaştığımız problemler, eğer kurumsallaşmış bir şirkette çalışıyorsak, çözümü belirlenmiş sorunlardır. Ancak karmaşık bir şekilde birden fazla sorunun bir araya gelerek yarattığı veya farklı departmanların dahil olduğu problemlerin çözülmesi çok daha zordur ve genellikle yönergelerde her senaryo yer almaz. Böyle durumlarda, günlük işlerdeki problemlere ek olarak, problem çözme yetkinliği kritik önem taşır. Yaratıcı düşünebilen bir kişi, problemi her açıdan ele alabilme ve çözülmesi için sıra dışı yol ve yöntemleri görebilir.

· İnovasyon ve Rekabet Avantajı: İş hayatında karşılaştığımız problemler sadece bir şeylerin düzgün çalışmaması veya o an için dramatik sonuçlara yol açacak boyutta olmak zorunda değil. Problem çözme yetkinliğine bağlı olarak işletmenin pazardaki yerini güçlendirebilmek ve üretilen ürün/hizmetin inovasyonla iyileştirilmesini sağlamak için de yaratıcılığımızı kullanıyoruz. Olay ve olguları farklı açılardan görebilen yaratıcı kişiler, ürün geliştirme alanında da büyük bir değer yaratıyor. Aynı zamanda farklı fikirlere ve yeni yaklaşımlara açık olan bu kişiler inovasyona liderlik ederek rekabette bir adım öne geçilmesini sağlayabiliyor.

· Hızlı Adaptasyon Yeteneği: Bence yaratıcı düşünme yetkinliğinin en önemli avantajlarından biri bu. Çünkü hep söylediğimiz gibi her şey her an değişiyor; bir yeniliğe uyum sağlamada geç kalmanın dramatik sonuçları olabiliyor. Bu yüzden hızlı uyum sağlama yeteneğini geliştiren yaratıcı düşünme gerek bireyleri gerekse işletmeleri zamanın ötesine geçirebilme potansiyeline sahip.

· Liderlik Potansiyelini Yükseltme: Bence bir liderin en önemli yetkinliklerinden biri yaratıcı düşünebilme. Çünkü bir liderin en önemli görevi çalışanlarının potansiyelini ortaya çıkaracak ortamı yaratmak. Hem ortaya çıkan sorunları çözmek hem de insanları farklı şekillerde motive ederek en ideal çalışma ortamını sağlamak bir liderin olmazsa olmaz özelliklerinden. Dolayısıyla yaratıcı düşünebilme yetkinliğimizi geliştirmek daha iyi bir lider olmamıza destek olurken, çalışanlarımız için de bir örnek teşkil ederek yaratıcılık kültürünü kuruma yansıtmamıza da yardımcı oluyor.

· İş Tatminini Artırma: Sürekli olarak aynı işi yapmak doğal olarak rutini güçlendiriyor ve mental olarak tetiklenmeyi azaltıyor. Bu nedenle yaptığınız işten sıkılmanız ve zamanla iş tatmininizin düşmesi ve motivasyonunuzun ortadan kaybolmasına da yol açabiliyor. Eğer yaratıcı düşünme kasınızı çalıştırırsanız; yeni fikirler üreterek, bir işi yapmanın farklı bir yolunu bulmak için çabalarsanız iş tatmininiz de artacak. İşinize bağlılığınızı artıran ve motivasyonunuzu güçlendiren bu yetkinliğin kullanılması, sıradanlığı yok ederek çok daha heyecanlı bir iş hayatını mümkün kılıyor.

· Kişisel Gelişime Pozitif Etki: Kişisel gelişimimiz kendimizi ne kadar tanıdığımız, neyi bilip neyi bilmediğimizi detaylı bir şekilde inceleyerek kendimize özel bir yol haritası çizebilmemize bağlı. Yaratıcı düşünebilen kişiler, farklı yetkinliklerle hali hazırda sahip oldukları yetkinlikleri sıra dışı bir şekilde bir araya getirerek çok daha fazla değer yaratabilirler. Dolayısıyla bu yetkinlik, çok farklı yetkinlikleri elde etmenize öncülük ederek, benzersiz bir beceri setine sahip olmanıza yol açabilir. Bu da hem kişisel olarak hayattan aldığınız tatmini artırarak iş hayatınızda da atmak istediğiniz adımlara giden yoldaki engelleri çok daha kolay bir şekilde aşmanıza destek olacaktır.

Yani iş dünyasında yaratıcı düşünmek direkt olumlu etkiler yarattığı gibi, dolaylı olarak da hem profesyonel hem de kişisel hayatınızda pek çok anlamda doyum yaratarak gelişmenize yardımcı olacaktır. Şanslıyız ki yaratıcı düşünme yetkinliği geliştirilebilen bir beceri. Elbette yapıları gereği hayata çok farklı bir yerden bakan birçok insan var; ancak gerektirdiği çabayı sarf edip üzerinde çalıştığımız taktirde bu yönümüzü güçlendirebiliyoruz. Bu bağlamda şimdi de bu yetkinliğimizi nasıl geliştirebileceğimize göz atmak istiyorum.

Yaratıcı Düşünme Yetkinliğinizi Nasıl Geliştirebilirsiniz?

“Yaratıcı düşünme yetkinliğimizi geliştirmek için neler yapabiliriz?” sorusuna vereceğim şaşmaz yanıt, sanatın bir dalında var olan yeteneğinizi eyleme dönüştürmek. Bildiğim bir alan olan yazarlık konusunda size bir açılım sunmak istiyorum. İşinizle hiçbir alakası olmayan bir konuda olsa bile özellikle kurgu yazmak, size önemli avantaj sağlayacak. Kendi ayakları üzerinde durabilen bir kurgu yazabilmek; dünya kurma, tutarlı karakterler geliştirme ve sıra dışı olsa da kişilerin kendilerinden bir şeyler bulabileceği kahramanlar yaratma gibi gereklilikler taşıyor. Yani hem teknik olarak sağlam bir temel yaratmak hem de duygusal elementlerle zenginleştirme gerekiyor. Bu yüzden sürekli tekrar gözden geçirme, araştırma yapma, çok okuma ve insanları gözlemleme gibi aktiviteler doğasında var. Bu da size olaylara, olgulara ve kişilere çok daha farklı yönlerden bakabilme yetkinliği sağlıyor.

Elbette sadece kurgu yazarlığı değil; pek çok sohbetimde yaratıcılığını geliştirmek isteyen kişilere herhangi bir konuda yazın diyorum. İsterseniz işiniz ve endüstrinizle ilgili görüş ve tecrübelerinizi belirtin; gerekirse imkânsız bir dünyada kendini bulma yolculuğuna çıkmış bir yabancıyı anlatın. Ama yazın. Yazdıkça daha yaratıcı düşünebilecek, daha yaratıcı düşünebildikçe de daha iyi yazacaksınız. Belki çok başarılı bir yazar olamayacaksınız; ancak hem harika bir hobi edinmiş olacak hem de kendinizi geliştirmeye açılan kapının anahtarına sahip olacaksınız. Farkındaysanız ben de LinkedIn’de bunu yapıyorum. İşimle ve sıklıkla çalıştığım endüstrilerle ilgili yazıyor, fikirlerimi beyan ediyorum. Yaptığım araştırmaların sonuçlarını kendi görüşlerimle derleyerek paylaşıyorum. Böylece dünyaya baktığım pencere günden güne genişliyor; yaratıcı düşünme yetkinliğim sürekli gelişiyor. Bu arada başarılı kurumsal şirketlerin yaratıcı yazarlık konusunda eğitim almaya başladıklarını da söylemeden geçemeyeceğim. Tabi ki geleceğini bugünden şekillendirme konusunda yatırım yapan, kariyer yolculuğunu şirketine emanet etmeden kendisi şekillendiren gençler de özel olarak bu konuda eğitim alıyorlar.

Sadece yazarlık da değil; eğer herhangi bir sanat dalıyla ilgileniyorsanız üzerine gitmeniz çok değerli. Biliyorum özellikle sanat konularında çoğu zaman iyi olmadığımız şeyleri yapmak istemiyoruz. Ancak yaparak daha iyi olabilirsiniz. İlgilendiğiniz sanat dalı için vakit ayırın; araştırma yapın, inceleyin. Böylece hem bu alanda daha iyi bir hale geleceksiniz hem de daha yaratıcı düşünebileceksiniz. Burada not etmek istediğim önemli bir nokta var; yazılarınızı, resimlerinizi veya diğer sanat eserlerinizi sergilemek zorunda değilsiniz. Sadece kendiniz için yapabilirsiniz. Diğer insanlara gösterdiğinizde elbette alacağınız geri bildirimler sizi motive edecektir; ancak bazen tam tersi de olabilir. Kendinizi güvende hissettiğiniz zamana kadar eserlerinizi kendinize saklayabilirsiniz. Böylece yaratıcı düşünebilme yetkinliğinizi geliştirirken endişe seviyenizi de minimumda tutabilirsiniz.

Eğer sanatla uğraşmak istemiyorsanız farklı önerilerle de size destek olmak isterim. Bakalım artistik yetkinliklerinizin dışında yaratıcılığınızı geliştirebilmek için neler yapabilirsiniz:

· Meraklı Olun

“Merak kediyi öldürür.” diye bir laf vardır bilirsiniz. Ancak o lafın devamını çoğu kişi bilmez: “Merak kediyi öldürür, tatmin ise diriltir.”. Merak gelişmenin temelidir. Genellikle işimiz, ailemiz ve sevdiklerimiz için gelişiriz. Mesela işimizi daha iyi yapmak için eğitim alırız; evcil hayvanımıza daha iyi bakabilmek için onların özelliklerini ayrıntılı bir şekilde öğreniriz. Ancak büyümenin ve gelişmenin temelinde merak yatar. Merak ettiğimiz şeyi öğreniriz. En sevdiğim sorular “nedir” ve “nasıl yapılır” soruları; çünkü meraktan geliyorlar ve bir bilgi parçasını daha kendimize katmamıza destek oluyorlar. Yeni perspektifler edinmek için farklı kültürleri, farklı fikirleri ve farklı hayat biçimlerini merak etmek çok önemli. Bu empatiyle de el ele ilerleyen bir süreç; ne kadar merak edip öğrenirsek yaratıcı düşünmemiz o kadar gelişir ve insanları da gelişmiş bir bakış açısıyla değerlendirebiliriz. Böylece hayata bakışımız değişirken aklımızın bir köşesinde kalan minik bir bilgi parçası çok kritik bir anda her şeyi değiştirebilir.

· Denemekten Çekinmeyin

Daha önce hiç yapmadığınız bir şeyi yapmak, hiç çıkmadığınız bir yolculuğa çıkmak ve hiç bakmadığınız bir pencereye yaklaşıp manzaraya bakmak yaratıcılığınızı geliştirmede büyük bir katkı sağlar. Denemek istediğiniz bir hobi mi var? Hemen yapmaya başlayın. Uygulamak istediğiniz bir fikrinizi bugün uygulamaya alın. Size ilginç gelen bir kültürü araştırmaya bugün başlayın. Yeni bir şey denemek göz korkutucu olabiliyor farkındayım; ancak deneyerek deneyim kazanabiliriz. Teorik bilgi çok önemli; ancak pratiğe geçirmediğimiz sürece sadece bir potansiyel olarak kalmaya mahkûm. Asıl değeri deneyimleyerek yaratabiliriz. Bu deneyimlerden elde ettiğimiz sonuçlar da düşünme şeklimizi etkileyerek daha yaratıcı hale getirecek.

· Hobileriniz Olsun

Hobilerden bahsetmişken, yaratıcı düşünmek için ne kadar önemli olduklarını da belirtmek istiyorum. O kadar çok kez iş hayatımda yaşadığım bir problemi alakasız bir konuda yazı yazarken çözdüm ki. Anksiyete ve stres seviyelerinizi düşürerek düşüncelerinizi berraklaştırmaya destek olan hobiler, kendinize ayırdığınız özel bir zaman diliminde odağınızı tamamen farklı bir yere odaklıyor. Beynimiz de cebimizde taşıdığımız akıllı telefonlar gibi; arka planda problemleri çözmek için çalışmaya devam ediyor. Sorundan uzaklaşıp odağımızı değiştirdiğimizde ise çok daha verimli çalışarak daha kolay çözüme ulaşabiliyor. İlginizi çeken konularda edineceğiniz hobilere profesyonel bilginizi de yansıtabiliyorsunuz. Böylece aslında teknik yetkinliklerinizi aktif olarak kullanarak yaratıcılıkla birleştirmenin de alıştırmasını yapmış oluyorsunuz.

· Rutinin Dışına Çıkın

Tanıdığım pek çok kişi uzaktan çalışıyor. Ofiste çalışan meslektaşlarına göre daha esnek bir iş günleri olmasına rağmen evden çalışmada da maalesef motivasyonu yok eden bir rutine girebiliyoruz. Konuyla ilgili sohbetlerimde insanların bir öğleden sonra evden çıkıp kafede kahve içerken çalışmanın, verimliliklerini ne kadar artırdığını gözlemledim. Bu, rutini kırmanın sadece bir yolu. Her gün eve döndüğünüz yoldan değil, bir alt sokaktan gidin. Öğle yemeği yediğiniz yeri, masanızın düzenini ve kahve siparişinizi değiştirin. Bunlar, rutinin dışına çıkmanın görece en risksiz yolları ama aynı zamanda yaratıcılığınızı geliştirmenin de temel yapıtaşları. Rutin içinde hep aynı şeyleri yapmak motivasyonu düşürdüğü ve işleri sıkıcı bir hale getirdiği gibi zihninizi de otomatik pilota emanet etmenize neden olur. Otomatik pilot sadece ondan isteneni yapar ne eksik ne fazla. O sadece işini her zaman nasıl yaptıysa öyle yapmaya devam eder. Yaratıcı değildir; olmasına da gerek yoktur. Ancak bir bütün olarak birey; yaratarak, farklı yollardan aynı yere çıkarak ve özgünlüğünü ortaya koyarak var olur. Siz de günlük aktivitelerinizi bir gözden geçirin; en az riskle en yüksek ödülü verecek rutinlerinizi bilinçli bir şekilde değiştirmeye çalışın. Hem zihniniz taze kalsın hem farklı bakış açıları elde edin.

· Kendinizi Eleştirmeyi Rafa Koyun

Genellikle en büyük eleştirmeniniz sizsiniz. Fikirlerimizi, eylemlerimizi ve düşüncelerimiz en ağır şekilde kendimiz eleştiriyoruz. Çoğu zaman çok başarılı sonuçlara götürecek fikirleri aksiyona bile geçiremiyoruz; çünkü aklımızın bir köşesinde her adımımızı eleştiren bir ses var. Hele anksiyete veya imposter sendromu gibi sorunlar yaşıyorsanız bu ses gelişmenizin önündeki en büyük engel oluyor. Bu yüzden size işinize yarayacak bir tavsiyem var; bir konuda düşünmeye başladığınızda konuşmaya başlayan o sese dönüp “Fikrimi tamamladığımda, planımı yaptıktan sonra sana dönüp ne düşündüğünü soracağım. Ama önce bu fikri her açıdan ele alıp tasarlamam gerekiyor.” deyin. Hiçbir fikir aklımıza geldiği ilk haliyle dünyayı değiştirmez. Önce fikri anlayıp, etraflıca düşünüp, araştırıp geliştirmemiz gerek. Fikirle ilgili sorunları, en kritik noktaları ve yaratacağımız faydayı bu düşüncenin dallanıp budaklanmasına izin verdiğimizde görebiliriz. Kafanızda yaşayan eleştirmen biraz beklesin; son aşamada ne düşündüğünü söylesin. Göreceksiniz ki bu sesi kendi avantajınıza kullanabilmeniz mümkün. Onu fikirlerinizi geçersiz kılsın diye değil; tamamen geliştirdiğiniz düşüncenin eksik ve zayıf yönlerini bulacak şekilde eğitin. Bırakın o ses sizin bilinç düzeyinde göremediğiniz bir problemi görsün; siz de bu problemi ortadan kaldırın.

Gördüğünüz gibi yaratıcı düşünme yeteneği gerek bireysel düzeyde gerekse işletme düzeyinde çok çeşitli avantajlara sahip. Bu avantajları elde edebilmek için siz de hem bireysel hem de işletme düzeyinde gelişme alanı açmalısınız. Yaratıcı düşünme doğru bir şekilde yönlendirildiğinde ve beslendiğinde gerçekten sıra dışı ve bazen daha önce göremediğiniz faydalar yaratacak. İşletmenizde yaratıcı düşünmeyi ön plana çıkarırken aynı zamanda gelecekte çalışanlarda aranacak en önemli yetkinliklerden biri olduğunu da unutmayın. Çoğu şirket artık çalışanlarını geleceğin dünyasına hazırlamak için çeşitli eğitimler düzenliyor; onların kendilerini geliştirmek için çabalıyor. Siz de bireysel olarak kendi yetkinliklerinizi geliştirme yolculuğunuza başlayın ve hem işletmenizin hem de kişisel olarak kendinizin rekabet avantajını sürdürün. Gelecek yaratıcı olacak; sizce de yaratıcı düşünmeye şimdiden başlamak çok daha iyi değil mi? Kalıplarınızı kırdığınız, rutinin dışında alışılmadık fikirlerinizle var olduğunuz bir hayat mümkün. Haftaya görüşmek üzere!

Kaynaklar

https://www.indeed.com/career-advice/career-development/why-is-creative-thinking-so-important

https://smallbusiness.chron.com/creative-thinking-workplace-17614.html

https://www.risely.me/innovative-thinking-develop-creativity-at-work/

https://online.hbs.edu/blog/post/importance-of-creativity-in-business

https://www.betterup.com/blog/creativity-in-the-workplace

Tags: competency, creativity, innovation, workplace, yaratıcılık, yetkinlik

Diğer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

keyboard_arrow_up